.
  KURBAN VE ADAK
 
   
KURBAN KESMENİN FAZİLETİ 
Sual: Kurban kesmenin önemi nedir?
CEVAP
Kurban nisabına malik olan kimsenin kurban kesmesi vacibtir. Zaruretsiz kurban kesmemek günah olur. Kurban kesmesi vacip iken, içindekilerin kurban kesmediği ev, inleyerek, sahibine beddua edip, (Kurban kesmediğin gibi Cenab-ı Allah sana iyilik yapmayı nasip etmesin!) der. O ev, o yıl belalara maruz kalır.

Kurban kesenin evi ise, memnun olur, sahibine hayır dua eder. Bu bakımdan kurban kesmeyi bir nimet bilmelidir! Kurban kesen müslüman, kendini Cehennemden azat etmiş olur.

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Cimrilerin en kötüsü [vacib iken] kurban kesmeyendir.) [S.Ebediyye]

(Hali vakti yerinde olup da kurban kesmeyen, namaz kıldığımız yere gelmesin!) [Hakim]

(Kurbanın postunun her kılına ve her parçasına bir sevap vardır.)
[Hakim]

(Kurbanlarınız, semiz olsun. Onlar, Sıratta bineklerinizdir.) [Zâd-ül mukvin]

(Kurbanın derisindeki her tüy sayısınca size sevap vardır. Kanının her damlası kadar mükafat vardır. O sizin mizanınıza konacaktır. Müjdeler olsun!)
[İbni Mace]

(Kurbanlarınızı gönül hoşluğu ile kesin! Çünkü hiçbir müslüman yoktur ki, kurbanını kıbleye döndürüp kessin de, bunun kanı, boynuzu, yünü, her şeyi kıyamette kendi mizanına konan sevabı olmasın!)
[Deylemi]

(Sevap umarak kurban kesen, Cehennemden korunur.)
[Taberani]

(Kurban bayramında yapılan amellerden Allahü teâlâ katında kurban kesmekten daha kıymetlisi yoktur. Daha kanı yere düşmeden Allahü teâlâ, onu muhafaza eder. Onunla nefsinizi tezkiye edin, onu seve seve kesin!)
[Tirmizi]

(Kurbanların en hayırlısı boynuzlu koçtur.)
[İbni Mace]

(Ya Fatıma, kurbanının yanına git! Kesilirken orada bulun! Yere akacak ilk kan damlası ile, geçmiş günahların affedilir.)
[İbni Hibban]

(Kesilen kurban, Kıyamette, etiyle, kanıyla 70 kat büyüyerek mizana konur.)
[İsfehani]

KURBAN KESMEK KİMLERE VACİPTİR
Sual: Kimler kurban keser yani kurban kesmek kimlere vaciptir?
CEVAP
Maddeler halinde bildirelim:

1-
Kurban, davar [koyun, keçi], sığır [manda, inek, dana, öküz, boğa] veya deveyi, Kurban bayramının ilk üç gününde, kurban niyeti ile kesmek demektir. Kurban, vacip vazifesini yerine getirerek sevaba kavuşmak için kesilir. Mukim olan, akıllı, büluğa ermiş, hür ve Müslüman erkeğin ve kadının, ihtiyaç eşyasından fazla nisap miktarı malı veya parası varsa, Kurban bayramı için niyet ederek, belli günlerde, belli bir hayvanı kurban kesmeleri vacip olur.

Dinen karı kocadan hangisi zengin ise kurbanı o keser, ikisi zengin ise ikisi de keser, ikisi de fakir ise ikisi de kesmez. Fakir kurban kesmek zorunda değildir ama keserse çok sevap olur.

Kurban, dünyada vacip vazifesini yerine getirmiş olmak ve ahiretteki sevabına nail olmak için kesilir. Babanın, çocuğu için, çocuğun malından da kurban kesmesi gerekmez. Deli ile bunak, çocuk hükmündedir. Büyük çocuk ve hanımdan izinsiz, onlar adına kurban kesilmez.

2-
Mukim, akıl-baliğ müslümanın, ihtiyacından fazla nisap miktarı malı veya parası varsa, kurban kesmesi vacip olur. Kurban kesmenin vacip olmasında, bayramın üçüncü gününe itibar olunur. Bayramın birinci ve ikinci günü, zengin-fakir, mukim-misafir, akıllı-deli, baygın-ayık olmaya bakılmaz. Bayramın üçüncü günü nisaba malikse, diğer şartlar da varsa kurban kesmek vacip olur.

Demek ki, bayramın ikinci günü de baliğ olmayıp, üçüncü günü büluğa erene, bayramın ilk günü fakirken üçüncü günü zengin olana, bayramın ilk günü seferiyken, üçüncü günü mukim olana, diğer şartlar da varsa, kurban kesmek vacip olur.

3- Bayramın ilk günü komada iken, üçüncü günü ayılanın, diğer şartlar da varsa, kurban kesmesi vacip olur. Bayramın ikinci günü bayılıp, üçüncü günü güneş battıktan sonra ayılan zenginin kurban kesmesi vacip olmaz.

4-
Fakir bir kimse, bayramın birinci veya ikinci günü, bir kurban kesse, bayramın üçüncü günü zengin olsa, bir kurban daha kesmesi lazımdır. Çünkü üstüne vacip olmadan kesmiştir. Ancak, Bezzaziyye gibi muteber eserlerde, sonradan gelen âlimler, “Fakir, bayramın birinci günü kurban kesse, üçüncü günü zengin olsa, tekrar kurban kesmesi gerekmez” demişlerdir.

5- Üçüncü günü zengin olacağını bilenin, ilk günü kurban kesmesinde mahzur yoktur.

6- Bir zengin, bayramın birinci ve ikinci günü kurban kesmeden ölse, kurban borcu ile ölmüş olmaz.

7- Kurban bayramının üçüncü günü fakir olacağını veya sefere çıkacağını bilen kimseye, birinci günü kurban kesmek vacip olmaz. Keserse vacip olarak eda etmiş olur.

8-
Mukim iken, bayramın birinci ve ikinci günü sefere çıkanın, kurban kesmesi vacip olmaz. Daha önce kesmişse, vacip sevabı alır. Kesmemişse, sefere çıktığı için borç üzerinden düşer.

9-
Mukim bir zengin, seferdeki bir vekile kurban kestirse, vacip sevabı alır.

10-
Esir iken, üçüncü günü hür olanın, diğer şartlar da varsa, kurban kesmesi vacip olur. Hür iken, bayramın üçüncü günü esir olup, güneş batana kadar esir kalanın kurban kesmesi vacip olmaz.

11-
Tarlasından aldığı mahsul veya tarlanın, evin, dükkanın [atölyenin, kamyonun] bir senelik kirası, ne kadar çok olursa olsun, bir yıllık ev ihtiyacını veya aylık geliri ve aldığı maaş ve ücret, aylık ihtiyacını ve kul borcunu karşılamayan kimse, imam-ı Muhammed’e göre fakirdir. Fetva da böyledir. Şeyhayn’e göre zengin sayılır. Mülkü olan tarlanın ve bu demirbaş malların değeri, ihtiyacını karşılar ve nisabı da bulursa, bunun kirayı her alışta, bir miktar ayırıp, biriktirerek fıtra vermesi ve kurban keserek büyük sevaba kavuşması gerekir. Böyle bir kimse, fıtra vermez ve kurban kesmezse, imam-ı Muhammed’e göre, günahtan kurtulur. Tarlasından hiç mahsul almayan, kiraya da veremeyen kimse ve ihtiyacından fazla malı olup da, parası bulunmayan kimse, imam-ı Muhammed’e uyarak, fıtra vermez ve kurban kesmez. Verir ve keserse, ikinci ictihada göre, fıtra ve kurban sevabına kavuşur.

Aldığı kira ile güç geçinen kişi, nisaba malik ise, para biriktirip, fıtra vermeli ve kurban kesmelidir. Etin hepsini kavurma yapıp, birkaç ay et parasından biriktirip gelecek yılın fıtra ve kurban parası olarak saklamalıdır. Böylece, fıtra ve kurban sevabından mahrum kalmamalıdır. Aile efradı çok olup güç geçinenin, kurbanın etini evinde bırakması müstehaptır.

Sual:
Akıl baliğ olma yaşı kaçtır? 13 yaşındaki oğluma kurban düşer mi?
CEVAP
Kızlar 9 yaşında, erkekler 12 yaşında büluğa erebilirler. Bazıları gecikebilir. 15 yaşını geçtiği halde ergenliğe ermezse artık o ergen kabul edilir.

Büluğa ermişse ve 96 gram altın veya o kadar parası varsa kurban kesmesi gerekir. Büluğa ermemişse zengin de olsa kurban kesmez.

Sual:
Annem zengin ama şuursuzdur. Kurban kesmesi gerekir mi?
CEVAP
Şuuru yerinde iken kes derse, kesersiniz. Bilmiyorsa kesilmez.

Sual:
Zekat nisabına ulaşmış altınları olan çocukların kurbanlarını babaları mı keser?
CEVAP
Büluğa ermemiş olan çocuğa, zengin de olsa, kurban kesmek vacib olmaz. Babasının da, zengin çocuğu için kesmesi gerekmez.

Sual: Tam İlmihal’de (Kurban bayramının üçüncü günü fakir olacağını veya sefere çıkacağını bilen kimseye, birinci günü kurban kesmek vacip olmaz. Üçüncü günü zengin olacağını bilenin, kurban kesmesi, Zilhiccenin onuncu günü, yani bayramın birinci günü fecr vaktinde vacip olur) deniyor. Hemen devamla yine (Bayramın birinci günü zengin veya fakir ve mukim veya misafir olmaya bakılmaz) deniyor. İlk ifadedeki (..fecr vaktinde vacip olur) ne demek?
CEVAP
(Keserse vacip sevabı alır) demektir.

Sual: Zengin ailenin fakir oğlunun da kurban kesmesi gerekir mi?
CEVAP
Hayır, zengin olan keser. Ana babanın zenginliği, oğlunun kurban kesesini gerektirmez.



SEFERLİK VE KURBAN
Sual: Evli olup ailesiyle beraber gurbette bulunduğu şehirde uzun yıllar bulunsa ve fakat ömür boyu yerleşmeyi düşünmese, buradan doğup evlendiği yere bayramlarda 15 günden az süreyle gidip orada kurban kesse kesilen kurbanlar vacib kurban olur mu?
CEVAP
Bir günlüğüne de gitse vatan-ı aslisinde mukim olur, kestiği kurban vacib olur.

Sual: Birçok insan Kurban bayramlarında memleketine gidip kurban kesiyor. Bunlar bilerek veya bilmeyerek yaşadıkları şehre yerleşmeye niyet etmişse ve bayram vesilesiyle gittikleri memleketlerinde kurban kesseler vacib olan kurban borcundan kurtulmuş olurlar mı?
CEVAP
Sefere gidene zaten kurban vacib olmuyor, kesmesi iyi olur. Kesmese de günah olmaz.

Sual:
Vatan-ı aslimiz İstanbul’dur. Hanımım nisap miktarı mala sahip olduğu için kurban kesmesi vacip. Bayramda Tekirdağ’a gidiyoruz. Tekirdağ’da birisine kurban için vekalet verdik; fakat Tekirdağ’da seferi oluyoruz. Vacib sevabı almak için ne yapmak gerekir?
CEVAP
Tekirdağ’da kurban kesilirken İstanbul’da bulunursanız, yani mukim olursanız kurban vacib olur. Telefonla öğrenirsiniz. Kestik derlerse buradan hareket edersiniz.

Sual: Seferde olan zengin, kurban bayramının üçüncü günü vatan-ı aslisinin içinden transit geçse kurban kesmesi vacib olur mu?
CEVAP
Şehir küçük ise, içinden geçiyorsa vacib olur. Büyük şehir ise, evleriyle çevre yolu arasında mezarlık, fabrika, kışla, ırmak, deniz, harman yeri, futbol sahası gibi yerler varsa, o zaman vatan-ı aslisine girmemiş olur, vacib olmaz.

Sual: Namazda Maliki’yi taklit eden bir zengin, 11 gün kaldığı yerde kurban kesmesi gerekir mi?
CEVAP
Kurban için taklit edilmiyor. 11 gün kalan Hanefi’de seferi olur, kurban kesmesi gerekmez.

Sual: Bir zengin, bayramın ilk günü kurban kesmeden sefere çıksa günaha girer mi?
CEVAP
Hayır.

Sual: Bir zengin, kurban kesmek niyetiyle bir koyun satın aldıktan sonra, sefere çıksa ve bayramın üçüncü günü de seferde olsa, vekâlet verip o koyunu kestirmesi gerekir mi?
CEVAP
Kestirmesi gerekmez, yani seferde olduğu için kurban kesmesi vacib olmaz ama alınmış bir kurbanı kesmek, nafile de olsa çok sevabdır, Sırattan geçirir. Bu bakımdan zengin olanın, sevabdan mahrum kalmamak için seferde de olsa kurban kesmesi iyi olur. Kendi kesemezse, kesen birine vekâlet verip kestirebilir.

Sual: Zengin, bayramın üçüncü günü, kurban kesmeden sefere çıkarsa, günaha girer mi?
CEVAP
Üçüncü günü kesmeden çıkarsa, üzerine vacib olduktan   sonra çıktığı için günaha girer.Bedelini bir fakire altın olarak vermesi gerekir. Birinci veya ikinci günü çıksa idi kendisine vacib olmadan çıktığı için günah olmazdı.

Sual: Zengin, sefere çıkarken kurbanını kesmek için birini vekil etse, gittiği yerde mukim olsa, vekilin, kestiği hayvan vacib kurban olur mu?
CEVAP
Evet, vacib olur; çünkü zengin mukim olmuştur. Misafir olana bile kestirebilir.

Sual: Hacda kesilmesi gereken kurban, Türkiye'de kesilebilir mi?
CEVAP
Hacda 15 günden fazla kalan kimse, mukim olduğu için kendisine kurban kesmesi vacib olur. Mukim olan kimse, bayram kurbanını kestirmek üzere telefonla Türkiye'deki bir yakınına vekâlet verip kestirebilir. Fakat şükür kurbanının, Harem’de kesilmesi gerekir, vekâletle Türkiye’de kestirilemez.

Sual: İstanbul’a temelli yerleştik. Bayramda memleketim olan Anadolu'ya gidip orada kurban kesmemde mahzur var mıdır?
CEVAP
Hiç mahzuru yoktur. İstanbul’a temelli yerleşmekle memleket, vatan-ı asli olmaktan çıkar. 15 günden az kalmak üzere memleketine gidince orada seferi olursunuz. Seferde, kurban kesmek gerekmez. Kesilirse sevab olur.

Sual: Bayramın birinci veya ikinci günü kurbanını kesip sefere çıkan, vacib sevabı alır mı? Üçüncü günü seferden dönenin, tekrar kurban kesmesi gerekir mi?
CEVAP
Bayramın birinci veya ikinci günü kurbanını kesip sefere çıkarsa, vacib sevabı alır. Üçüncü günü seferden dönene, artık tekrar kurban kesmek gerekmez.

Sual: Kurban kesmeden sefere çıkan ve bayramın üçüncü günü memleketine gelen zengin kurban keser mi?
CEVAP
Kurban kesmeden sefere çıkan zenginin, seferde iken kurban kesmiş olsa bile, üçüncü günü mukim olunca, tekrar kesmesi vaciptir. Sefede kestiği nafile olur.

Sual: Vatan-ı aslim İstanbul’dur. Fakat bir seneyi aşkın bir zamandır yurt dışında yaşıyorum. Birkaç yıl daha kalacağım. Kurban bayramı için İstanbul’a gideceğim.10 gün kalmayı planlıyorum. Bu durumda İstanbul’da seferi miyim, kurban kesmem vacib mi?
CEVAP
Vatan-ı aslide bir saat bile kalan seferi olur. Kurban kesmek vacib olur.

Sual: İstanbul’da oturuyorum. Her yıl bayramda memleketim olan Kayseri’ye gidip kurban kesiyorum. Bir mahzuru oluyor mu?
CEVAP
Kayseri vatan-ı asliniz ise, bir günlük için de gidilse mukim olursunuz ve kurban kesmeniz vacip olur. Eğer İstanbul’a temelli yerleşmişseniz, Kayseri vatan-ı asli olmaktan çıkar. Gittiğinizde seferi oluyorsanız kurban kesmek gerekmez. Şayet keserseniz çok sevap alırsınız.

Sual: Seferi olan vekil, vekâleten kurban kesebilir mi?
CEVAP
Evet. Vekilin seferi olmasının önemi yok.
KURBANA ADAK NASIL OLUNUR
Sual: Kurbana ortak olacaklarda aranan şartlar ve ortakların dikkat edeceği hususlar nelerdir?
CEVAP
Bazıları şöyledir:

1-
Ortakların Müslüman olmaları, kurban ve ibadete niyet etmeleri ve hisselerinin yedide birden az olmaması şarttır.

2-
Sırf eti için ortak olan varsa ve biliniyorsa, hiçbirinin kurbanı sahih olmaz.

3-
Ortakların bir kısmı ölmüş olsa, yahut bunak olsa, zararı olmaz.

4-
Ortaklardan biri mutlak nezir için giremez. Yani şu koyunu keseceğim diye adayan, bunun yerine başkasını kesemez.

5-
Ortaklardan biri geçen sene kesmediği kurbanı niyet eylese caiz olmaz.

6-
Bir sığırı veya deveyi, yedi kişiye kadar Müslüman, baliğ kimse, ortak olarak da satın alıp kesebilirler. Bunlara adak veya akika kurbanı da ortak edilebilir.

7-
Zenginin satın aldığı sığıra, sonradan ortak olmak caiz ise de mekruhtur. Fakir, bir sığırı kurban etmek için satın alsa, sonra başkalarını ortak edemez.

8-
Bir sığırı mesela bir ineği, en çok 7 kişi kesebilir. Yediden fazla kişi, bir veya birden fazla, ineğe ortak olamaz. Mesela, 8 kişinin 7 sığırı ortak satın almaları caiz olmaz. Çünkü, her birinin her hayvanda hissesi vardır. Hiçbirinin hissesi yedide birden az olamaz. Bunun gibi, 10 kişinin 15 ineği, kurban etmek için, ortak satın almaları da caiz olmaz. Çünkü 10 kişi, 15 ineğin her birine onda bir oranında ortak olmuş olur. Onda bir, yedide birden azdır. Bunun gibi, 3 kişinin 9 koyunu ortak satın almaları da caiz olmaz. Çünkü 3 kişi, 9 koyunun her birine üçte bir nispetinde ortaktır. Bir koyunu ise, ancak bir kişi kesebilir. Birden fazla kişinin, bir koyunu ortak alıp, kurban olarak kesmeleri caiz olmaz.

9-
Bir sığıra 3, 5, 7 gibi tek ortak şartı yoktur. 2, 4, 6 gibi çift de olur. Fakat her işte teke riayet iyidir. Sünnet-i zevaiddir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ tektir, teke riayet edeni sever. Ey Kur’an ehli, teke riayet edin!) [Tirmizi]

Sual: Dört kişi ortak kurban almaya niyet edip, bir inek aldık, sonradan birkaç kişi daha bu kurbana katılabilir mi?
CEVAP
Eğer dört kişi alırken, yedi kişiye kadar ortak oluruz diye niyet edilmişse ortak olmak caizdir, düşünülmemişse, mekruh olur. Mekruhtan kurtulmak için, onu bir başkasına satarsınız veya içinizden biri de satın alabilir. Sonra o kimse bunu alırken, yedi kişiye kadar ortak ederim diye alırsa, yeniden ortak olabilirler.

Sual: Üzerine kurban kesmek vacip olan üç zenginle, üzerine kurban kesmek vacip olmayan bir fakir birlikte bir sığırı ortak olarak kurban kesebilir mi?
CEVAP
Evet kesebilirler.

Sual: Kurban bayramında bir kişi tanımadığı kişilerin almış olduğu sığıra ortak olabilir mi?
CEVAP
Kim olduğu bilinmeyen kimselerle ortak olmamalı, içlerinde Allah rızası için değil de et içen kesen olursa diğerlerinin de kurbanı olmaz. Niyeti bilinmiyorsa o zaman sorumlu olmayız. Onun için bilinen salih kimselerle ortak olmalıdır.

Sual: Şafii mezhebinde kurban kesmek vacib olmadığı için, kurban ortakları arasında Şafii birinin bulunmasında mahzur olur mu?
CEVAP
Mezhep farkı kurban ortaklığını etkilemez. Onunki de sünnet olur. Akika kesen de, ölü için kesen de ortak olabilir. Gayri müslim ortak olamaz. Bir de sırf et için kesen ortak olamaz.

Sual: Üç ortak, farklı para verseler kurbanları sahih olur mu? Mesela 2800 liraya bir inek alınsa, ortağın birisi 800 lira, biri de 1600 lira, üçüncü ortak da 400 lira verse, eti de verdikleri para oranında paylaşsalar caiz olur mu?
CEVAP
Bir sığırı mesela bir ineği, en çok 7 kişi kesebilir. Yani, bir ortağın verdiği para yedide bir hisseden az olursa caiz olmaz. Her ortak kaç hisseye girmek istiyorsa o kadar para verir. Etin paylaşılması da bu hisseye göre yapılır.

En az veren üçüncü ortağın parası, yedide birden az olmadığı için caizdir. Eti paylaşırken üçüncü ortak bir hisse alır, ikinci ortak dört hisse, birinci ortak ise iki hisse alır. Hepsi yedi hisse olur. Birisi yedide bir hisseden yani 400 liradan az para verseydi olmazdı.

Sual: Kurbanlık ineğe yedi kişi ortak girse, ortaklardan birisinin parası olmasa, diğer ortaklardan birisi ben senin yerine veririm dese, herkes kendi parasını verse, biri de kendi parası ile birlikte param yok diyeninkini verse, kurban sahih olur mu? Yani kurban için para vermeden kurban sevabı alır mı ve kurban borcundan kurtulur mu?
CEVAP
Evet sahih olur. Kurbanlık ineği birisi yedi kişiye hediye etseydi, hiç birisi para vermeden kesseydi, hepsinin de kurbanı sahih olurdu. Kurban için mutlaka para vermek gerekmez. Başkasının hediye ettiği hayvan da, kurban edilir. Vacib sevabı alınır ve kurban borcundan kurtulmuş olunur.

Sual: Biri adak, biri akika, biri vacip olan bayram kurbanı, biri nafile, biri ölü için, biri de Peygamber efendimiz için kurban kesmek istese, bir inek kesebilirler mi?
CEVAP
Evet kesebilirler. Yedi kişiye kadar ortak olmak caizdir.

Sual: Kurbanlık ineğe en az ve en çok kaç kişi ortak girebilir?
CEVAP
Bir ineğe yedi hisseye kadar girilir. Yani 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 kişi girebilir. 3 kişi girerse inek üç hisseye bölünür. Dört kişi girerse dörde bölünür.

Sual:
İki kardeş bir dana almışlar. Bunlar çocukları için şimdiye kadar akikalarını kesmemişler. Şimdi akika kesmenin müstehap olduğunu öğrenmişler. Aldıkları kurbanlık dana için akikaları için de niyet edip aldıkları bu kurbana katılıp akikalarını kesebilirler mi? Adağı olan birisi böyle alınmış bir kurbana adağını da dahil edebilir mi?
CEVAP
Akika, vacip, adak hepsi katılır. Ancak ilk alırken yedi kişiye kadar ortak olmak niyetiyle hayvan alınmalıdır. Sırf kendisi için alıp da sonradan başkasını ortak etmesi mekruh olur.

Sual:
Kurbanı kesen kasaba bir para veriliyor. Bu parayı bir kişinin ödemesinde ve sonra herkesin payını ödemesinde ya da bu parayı veren kişinin eksik ya da fazla, önce ya da sonra bu paraları kurban sahiplerinden almasında veya almamasında bir mahzur olur mu?.
CEVAP
Hepsi caizdir. Bir kişi öder, diğerlerinden alabilir, isterse almayabilir.

Sual:
Bayramda, kendim, annem, babam, eşim ve üç büyük oğlum olmak üzere toplam 7 kişi, bir ineği kurban etmek istiyoruz. Kurbanın parasını ben vereceğim. Bu kurbanın bedeli olan parayı onlara tek tek verip, onların kurban alınması için bana hediye etmeleri mi gerekir?
CEVAP
Sizin onlara, onların size para hediye etmesi gerekmez. Sadece herbiri, Benim için bir kurban kesmeye veya dilediğine kestirmeye seni umumi vekil ettim demeleri yeter. Vekil asıl gibidir, kendi parasıyla da keser.

Sual:
Yedi kişilik kurban ortaklarından biri fasık ise, kurban sahih olur mu?
CEVAP
Sahih olursa da, fasıkla kurban kesmemeli. Belki o, et için kesiyordur.


KURBAN NASIL KESİLİR
Sual: Kurban keserken dikkat edilecek hususlar nelerdir?
CEVAP CEVAP
Maddeler halinde bildirelim:

1-
Önce diz boyu çukur kazılır. Kurbanın gözleri tülbentle bağlanır. Kıbleye dönük olarak sol yanı üzerine yatırılır. Boğazı çukurun kenarına getirilir. İki ön ve bir arka ayakları, uçlarından bir araya bağlanır. Üç kere bayram tekbiri okunur. Sonra (Bismillahi Allahü ekber) diyerek, deveden başka hayvanın boğazının herhangi bir yerinden kesilir. (Bismillahi) derken, (h)yi belli etmek gerekir. Belli edince, Allahü teâlânın ismi olduğunu düşünmek lazım olmaz. (h)yi açıkça belli etmezse, Allahü teâlânın ismini söylediğini düşünmek gerekir. Bunu da düşünmezse, hayvan leş olur, yenmez.

2- Sadece Bismillahi veya Bismillahirrahmanirrahim yahut Lâ ilâhe illallahü demek de caizdir. Fakat evlâ olanı, (Bismillahi Allahü ekber) demektir.

3- Besmele çekilince, hemen kesmek şarttır. Besmele çektikten sonra, bıçağı bilerse, Besmeleyi tekrar etmesi gerekir. Besmele çektikten sonra, hayvan yerinden kalkarsa, yatırdığı zaman tekrar Besmele çekmesi gerekir. Fakat bir kelime söylemek, bir lokma yemek ve bir yudum su içmek gibi az bir ara vermenin zararı yoktur.

4- Besmele çektikten sonra, elindeki bıçağı bırakıp, başka bir bıçak alsa, Besmeleyi tekrar çekmesi gerekmez.

5- Bir hayvan için Besmele çekildikten sonra, onu bırakıp başka bir hayvan kesilecek olsa, Besmeleyi tekrar çekmek gerekir.

6- Arka arkaya birkaç hayvanı boğazlayacak kişinin, hepsi için ayrı ayrı Besmele çekmesi gerekir. Fakat hayvanları, üst üste yatırıp kesecek olsa, bir Besmele kâfidir. Bir hayvanı iki kişi kesse, ikisinin de Besmele çekmesi gerekir.

7- Besmele unutulursa zararı olmaz. Kasten Besmelesiz kesmek haramdır.

8- Hayvanın boğazında yemek, nefes borusu ve iki yanda birer kan damarı vardır. Bu dört damardan üçü bir anda kesilmelidir.

9- Şâfii'de ise yemek borusu ile nefes borusu kesilirse kâfidir. Ancak gırtlak düğümü baş tarafında kalmalıdır. Gırtlak düğümünün tamamı vücut tarafında kalırsa, kesilen hayvan yenmez.

10- Kurban kesenin, kıbleye karşı dönmesi sünnettir.

11- Erkek ve kadın Müslümanın, cünübün, delinin, bunağın, çocuğun ve sarhoşun Besmeleyle kestiği hayvan yenir. Ehl-i kitabın [Hıristiyan veya Yahudi'nin] kestiği de yenir. Fakat ehl-i kitaba kurban kestirmek mekruhtur. Dilsiz ve sünnetsizin hayvan kesmesi mekruhtur.

12- Solak bir kimsenin sol eliyle kurban kesmesinde mahzur yoktur. Temiz işleri yaparken, sağdan başlamak sünnet-i zevaiddir, yani müstehabdır. Bir özürle soldan başlamak mekruh olmaz. Yani sol elle kesilen hayvan ve kurban yenir.

13- Kurbanı bayıltıp kesmek caizdir. Başını bir kerede koparıp kesilen de yenir; fakat öyle kesmek günah olur. Hayvanı ensesinden kesmek haramdır; ama eti yenir.

Sual:
Büyük hayvanı kurban ederken arka ayağından traktör veya vinç vasıtası ile asarak kesmek hayvana eziyet vermek sayılır mı?
CEVAP
Böylesi daha uygundur.

Sual: Almanya’da kurbanları müslüman kesiyor, gayrı müslim yüzüyor. Böyle yüzülmüş kurban etini yemek caiz midir?
CEVAP
Yenmesinde mahzur yoktur. İmam-ı Rabbani hazretleri, gayrı müslim, bir şeye elini sürünce, o şeyin pislenmeyeceğini bildiriyor. Kitab ehli olan gayrı müslimlerin, Besmele ile kestiklerini yemenin de caiz olduğunu açıklıyor. Fakat zaruretsiz yememek iyi olur.

Sual: Hayvanı boğazlarken, Meri, Hulkum ve Evdac damarlarını kestikten sonra, hayvanın canı çıkmadan bir başkası besmelesiz olarak kafasını keserse, bu şekildeki kesim caiz mi?
CEVAP
Öyle yapmak uygun değil, besmele ile de olsa uygun olmaz. Fakat eti yenir.

Sual: Kurban kesene ücret olarak kurbanın eti ve derisi verilir mi?
CEVAP
Kurban kesene ücret olarak kurbanın eti ve derisi verilmez. Derisini, evde dağarcık, mest, sofra, seccade gibi şeyler yapıp kendisi de kullanır. Derisi, eti satılırsa, parası fakire sadaka verilir.

Sual: Abdestsiz kurban kesmek caiz midir?
CEVAP
Sahih olur. Hatta mecbur kalınsa, cünüp kesilse de sahih olur. (Fetava-i Hindiyye)

Sual:
Kurban hayvanını yüzmek için şişirmekte mahzur var mıdır?
CEVAP
Mahzur yoktur.

Sual:
Hayvan keserken (Bismillahirrahmanirrahim) denmez deniyor. Denirse hayvan yenmez mi?
CEVAP
Besmelenin tamamı söylenince de, kesilen hayvan yenir. Evla, yani daha iyi olanı (Bismillahi Allahü ekber) demektir. Sadece Bismillah dense veya sadece Allahü ekber dense de caizdir.

Hayvan keserken, Bismillah veya Allahü ekber demek farzdır. Besmelenin tamamını söylemek de caizdir. (İbni Âbidîn)
ADAK,KURBANA DAHİL DEĞİLDİR
Sual: Diyanet İşleri Başkanlığı, İstanbul eski müftülerinden Merhum Ali Fikri Yavuz, Erzincan eski vaizlerinden Ali Küçüker, emekli müftülerden Mehmet Emre ve Prof. M. Cevat Akşit, bayramda kesilen kurbana, adak kurbanı da ilave edilebilir derken, merhum M. Esad Dilaveroğlu ilave edilemez diyor. Hangisi doğrudur?
CEVAP
Bir sığırı yedi kişiye kadar kimse ortak olarak kesebilir. Bunlara adak kurbanı da ortak edilebilir. Dilaveroğlu, İbni Âbidin’i yanlış anlamış. Çünkü Dürr-ül-muhtar’da deniyor ki:
Büyük baş hayvana ortak olan yedi kişiden birisi Hıristiyan olsa veya bir müslüman sırf et için ortak olsa, onlardan hiçbirisinin kurbanı olmaz. Çünkü kan akıtmak parçalanmaz. (Hidaye)

Bunu şerh eden İbni Âbidin hazretleri diyor ki:
Kan akıtmak parçalanmaz sözünün illeti [sebebi, hikmeti] şudur: Kurbanın bazısında kurbet kast edilmemiştir. Yani Allah rızası için, sevap kazanmak için kesilmemiştir.

Demek ki bir kimse, sırf eti için kurban kesse, sevap beklemediği için o hayvan kurban olmaz. Ama, akikada, şükür kurbanında, adakta kurbet vardır. Yani Allah rızası için kesilmektedir. Kurbet olan adak hayvanını Hıristiyan ortağın kestiği hayvana veya sırf et için kesilen hayvana, yahut geçen yıl kesilemeyip tasadduk edilmesi gereken hayvana benzetmek çok yanlıştır.

Geçen sene kesilmesi gereken kurban kesilmemişse, artık bu sene kesilmez. Bunu sahibi kesip yiyemez. Bedelini bir fakire verir. Bir kimse kurban adasa, kurban bayramı gelince kesmese, artık bunu kesemez, bedelini fakirlere verir. Bir kimse, (Ben ölünce, benim için kurban kesin) dese, bunun da etini sahibi yiyemez, fakirlere vermesi gerekir. Bir de kurbanlığın karnından çıkan yavru yenmez, fakirlere verilir. Bir kavle göre de, fakirin kestiği kurban adak hükmüne gireceği için sahibi bu etten yiyemez. Sahih olan başka bir kavle göre etinden yemesi caizdir.

Bu konuda yine İbni Âbidin hazretleri diyor ki:
(Önce nezredilip, bayram günleri geçtikten sonra, tasadduk edilmesi vacib olan kurbanın eti ile, ölen kimsenin vasiyetiyle kesilen kurbanın etini sahibi yiyemez. Biz bunu Bezzaziyye’den naklen zikrettik. Bir de kurban almakla fakirin üzerine vacib olan kurbanın etidir. Ki bu da geçen iki kavilden birisine göredir. Bir de kurbanlığın doğurduğu yavru. Bunu da Haniye'den naklen zikrettik. Bir de ortaklardan bazısının kendi hissesiyle geçmiş yılın kurbanını kaza etmeye niyetlendikleri yedi kişi arasında ortaklı hayvanın eti. Bunu da Haniye'den naklen zikrettik. İşte saydığımız bu kurbanların hepsinin etlerinin sarf yeri fakire tasadduktur. Bu yazıyı ganimet bil.) [Redd-ül Muhtar]

İbni Âbidin’de görüldüğü gibi, adak hayvanı, bayram kurbanı olarak kesilen yedi kişilik sığıra ortak edilemez diye bir ifade yoktur. Dilaveroğlu’nun, (adak etinden sahibi yiyemez) ifadesini yanlış yorumlayıp, (ortak olarak yedi kişilik kurbana, adak hayvanı dahil edilemez) demesi yanlıştır.

Nitekim Ebu Bekir Kaşani diyor ki:
(Ortaklar bayram kurbanı veya diğer kurbanlarla kurbeti [Allah’a yaklaşmayı, yani sevabını] murat ederlerse onlara bu kurban sahih olur. Kurbanın vacip, nafile veya bazısına vacip bazılarına vacip olmaması fark etmez. Aynı şekilde ortakların bazıları vacip olan kurbanına, bazıları ceza kurbanına, bazıları kefaret kurbanına, bazıları nafile, bazıları Hacc-ı temettü ve Hacc-ı kıran kurbanına niyet suretiyle kurbet yönlerinin aynı veya farklı olması fark etmez.) [Bedayı-us-sanayi fi-tertibiş-şerayı]


HRİSTİYANLIK VE KURBAN
Sual: Hıristiyanlık broşürlerinde (Kurban bayramında koç kurban edilmesi manasızdır; çünkü İsa kurban edilmiştir) denilerek şu yazılara da yer veriliyor:
(Kurtuluş için İsa’nın kurban edilmesi kâfidir.) [İbraniler 9/25,26]
(İsa, insanlığın kurtuluş fidyesi olarak hayatını vermişti.) [I.Timoteos 2/5-6]
(Tanrı, merhametsiz olsaydı, herkese kendi borcunu ödetirdi. Adil, merhametli olduğu ve dünyayı çok sevdiği için, herkesin affolması için biricik oğlunu feda etti.) [Yuhanna 3:16]
(Doğru olan Mesih, doğru olmayanların uğruna günahlar için bir defa öldü.) (I.Petrus 3: 18)
(Eski insanlar, kusursuz kuzu Mesih’in kanının fidyesiyle kurtuldu.) [1.Petrus1:18,19]
Bu yazılarda gerçeklik payı var mıdır?
CEVAP
Benzeri broşürler, sık sık dağıtılıyor. Burada ilme, akla, mantığa zıt hususlardan bazıları şunlardır:
1- (Tanrının biricik oğlu) deniyor. Niye başka oğlu-kızı yok? Tanrının oğlu olunca, oğlunun dedesi de olmaz mı? Tanrı, oğula niçin ihtiyaç duymuştur? Tanrıyı et, kemik gibi zannediyorlar. Tanrının oğlu ölür de, tanrı ölmez mi? Halbuki İslamiyet’te Allahü teâlâ, birdir, sameddir, yani hiç bir şeye muhtaç değildir, aksine her şey Ona muhtaçtır. Doğmamış, doğurmamıştır. Hiçbir şey, Ona eş ve denk değildir. (İhlas suresi)

2-
Hazret-i İsa’nın, insanlığın kurtuluşu için, fidye olarak öldüğü söyleniyor. Madem suçsuz, günahsız kimseyi fidye olarak öldürünce insanlar kurtuluyor; ne diye Hıristiyanların tanrısı, merhamet ederek (!) başka günahsızı, masumu veya tekrar Hazret-i İsa’yı öldürmüyor? Yahut başka bir çocuk yaratıp onu öldürmüyor? Günahsızı günahkârlar için öldürmek nasıl adalet olur? Onu öldürmeden insanların günahlarını affedemez miydi? Bir papaz günah çıkarıyor da, her şeye gücü yeten tanrı günah affedemez mi?

Hıristiyanlığın bu tanrısı, acaba kendinden daha üstün biri var da, ondan mı korkuyor? Fidyesiz herkesi affettim deseydi kim ne diyebilirdi? Kâinatın tek yaratıcısı Allah’ı hiç kimse, hiçbir şeye mecbur edemez, yaptığı işlerinden dolayı da sorumlu tutamaz. (Enbiya 23)

3-
Suçsuz birini, suçlular için öldürmek nasıl merhamet olur, hangi akla, mantığa uygundur? Hıristiyanların tanrısı, suçsuz, günahsız insanı merhametli olduğu için mi öldürüyor? Teksas’ta biri hırsızlık etse, bunun yerine Bağdat’taki biri cezalandırılır mı? Kur'an-ı kerimde buyuruluyor ki:
(Hiç kimse, başkasının günahını çekmez.) [Necm 38]

4-
Hiçbir sıkıntının bulunmadığı güzel Cennet varken, Hıristiyanların tanrısı niçin şu çirkef dünyayı sever ki? Halbuki Kur'an-ı kerimin çeşitli yerlerinde dünya kötülenmektedir. (Ankebut 64)

Anlaşılan, Hıristiyanların inandığı tanrı, Cenneti Cehennemi görmemiş. Eğer Hıristiyanlar, Cenneti, Cehennemi yaratan Allahü teâlâyı bilseydi, efsaneler zinciri olan Hıristiyanlığı hemen bırakırlardı.

5-
Deniyor ki: (Her çocuk, günahkâr doğar. İsa, bu günahlara fidye için öldü.)
İnsanların doğuştan günahkâr olması, akılla, mantıkla bağdaşmaz. Yeni doğan bebek niçin günahkâr olsun? İnsanların günahını affetmesi için her şeye kadir olan Allahü teâlâ, niçin Hazret-i İsa’nın ölmesini isteyecektir? Papazları bâtıl inançlarına göre günah çıkarma yetkisi olduğuna göre, herkesin günahını çıkarıversinler. Bir papazı öldüren kimse, gider öbür papaza günahını affettirir. Kısacası hıristiyanlıkta suçların ardı arkası kesilmez.

Hakiki İncil bir tane iken dörde çıkardıkları gibi, Allah da bir iken, üç tanrı kabul ediyorlar. (Üç, bir demektir. Üç tane bir, birbiriyle çarpılırsa yine bir çıkar) diyorlar. Milyon tane bir, birbiriyle çarpılırsa yine bir çıkar. Ne demek bu? Yeni misyonerler, eski Hıristiyanların saçmalıklarını nasıl tevil edeceklerini bilemiyor, bir çamurdan çıkıp diğerine batıyorlar. Yine deniyor ki:
(Doğru olan hiç yok, bir kişi bile yoktur.) [Romalılar 3:10]

Hıristiyanlar, demek ki kendileri gibi bütün insanların doğru olmadıklarına inanıyorlar. Cenab-ı Allah, binlerce enbiya ve evliya göndermiştir. Hıristiyanlara göre Peygamberler de doğru insan değildir. Ne kadar saçma.
Aynı broşürde diyor ki:
(Yasanın gereklerini yani dinin emirlerini yapmakla hiç kimse, Tanrı katında aklanmaz.) [Romalılar 3:20]

Ne biçim din ki, dinin emrine uyan da kurtulamıyor?
Kurtulmak için: (Kutsal Yasaya göre her şey kanla temizlenir ve kan dökülmeksizin bağışlama olmaz.) [İbraniler: 9:22]

Demek ki Hıristiyanlar, Haçlı seferleri düzenleyerek müslümanların günahlarını kanla temizlemek istemişlerdi. Eskiden, (İsa tanrının oğludur) diyorlardı. Şimdi ise buna Hazret-i Âdemi de eklemişler. Tevil ve ilavelerle İnciller ne hâle geldi. Böyle saçma broşürlerle müslümanları dinden çıkarmaya çalışıyorlar. Fakat dinini bilen bir müslüman, bunlara aldanmaz. Çünkü müslümanlık ilim dinidir. Hıristiyanlık ise, hurafelerle doludur. Onun için, (Hıristiyanlar âlim olunca Hıristiyanlıktan, Müslümanlar cahil kalınca Müslümanlıktan çıkar) sözü meşhurdur.

KURBANLA İL
Sual: Emekliyim, üç ayda bir nisabın üstünde maaş alıyorum. Maaşı alınca zengin oluyorum. Ancak ay sonuna kadar parayı zor yetiriyorum. Kurban kesmem gerekir mi?
CEVAP
Nisabın üstünde para alınca dinen zengin oluyorsunuz. Kurban kesmeniz gerekir. Kesersiniz, etini kavurma yaparsınız. Böylece kurban sevabından mahrum kalmaz ve kurban kesme borcundan da kurtulmuş olursunuz.

Aldığı kira [maaş] ile güç geçinen kimse, nisaba malik ise, para biriktirip, fıtre vermeli ve kurban kesmelidir. Etin hepsini kavurma yapıp, birkaç ay et parasından biriktirerek gelecek yılın fıtre ve kurban parası olarak saklamalı; böylece, fıtre ve kurban sevabından mahrum kalmamalıdır. Kurban kesen, kendini Cehennemden azat etmiş olur. Bir hadis-i şerifte, (Cimrilerin en kötüsü, [kesmesi gerekirken] kurban kesmeyendir) buyuruldu. (S. Ebediyye)

Sual:
Şafiiler ekseriya kurban kesmiyorlar. Sebebi nedir?
CEVAP
Şafii’de kurban kesmek sünnet-i müekkededir, yani kuvvetli sünnettir. Hanefi’de farzdan sonra vacip gelir, Şafii’de ise sünnet gelir. Farzdan sonra gelen bir emri, gücü yeterken yapmamak doğru olmaz. Peygamber efendimiz, (Kurban kesmeyen mescidimize gelmesin) ve (Cimrilerin en kötüsü kurban kesmeyendir) buyuruyor. Bunları, kurban kesmeye gücü yeten bütün Müslümanlar için söylüyor. Gücü yeten Şafiiler, bu sünneti ihmâl etmemelidir. Şafii’de, akika kesmek de sünnettir. Şafiiler bayramda akika da kesebilirler.

Sual: Kanlı elbiseyi yıkadıktan sonra kalan kan izi necaset hükmünde midir?
CEVAP
Renginin kalmasının önemi yoktur. Temizdir.

Sual:
Almanya’da yaşayan ve zengin hükmüne giren şahıs, fiyat olarak daha ucuza gelen bir yerdeki piyasaya göre kurbanını vekaletle orada kestirebilir mi?
CEVAP
Önemli olan fiyatı değil, kurbanın kesilmesidir. Bedava alıp kesse yine kurban borcu ödenmiş olur.

Sual: Zekat borcu olan bir insan muhakkak kurban kesmesi lazımmış doğru mu, böyle bir şey var mı?
CEVAP
Zekat borcu olan önce zekat borcunu vermesi farz. Belki siz yanlış anladınız, zekat verecek kadar zengin olan kurban keser demişlerdir.

Sual: Kurban kesildiği zaman kesilen kurbanın kanı, kesenin veya aile efradından birinin anlına, yeni alınan arabaya vb. yerlere sürülüyor, bunun hükmü nedir?
CEVAP
Kan hiçbir yere sürülmez. İbadet niyetiyle yapılıyorsa bid’at olur, haram olur.

Sual: Birisi kurban telaşından öğle namazını kaçırmış. Üstü başı yağ, kan olmuş. Su yokmuş abdest için. Kurbanın başından da ayrılamamış. Böyle bir durumda namazı kazaya bırakmanın mahzuru olur mu?
CEVAP
Maliki’yi taklit edip kılabilirdi. Çünkü Maliki’de necasetsiz elbise ile namaz kılmak farz değil, sünnettir. Su işini ise birine söyler bir şişe su getir derdi. Namazı kaçırmak haramdır. Bu da mümkün olmazsa, ikindi vakti cem etmeye niyet ederdi. Hanbeli mezhebinde böyle sıkıntılı durumlarda iki namazı cem etmek caizdir.

Sual: Üç erkek çocuğu olanın kurban kesmesi mi gerekir?
CEVAP
Öyle bir şeyin aslı yoktur. Doğan çocuklar için akika kesmek iyi olur. Erkek çocuk için iki, kız çocuk için bir koyun kesilir. Bunu da gücü yeten keser.

Sual:
Kurban kesmek, Hanefi’de vacip, diğer üç mezhepte müekked sünnet mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Bayrama iki ay kala kurban alan, kurbanın sütünü içmesi caiz mi?
CEVAP
Kurban etmek niyetiyle alınan hayvanın sütü içilmez, fakire verilir.

Sual: Kurbanlığın bayramdan önce yavrusu olsa, bunu ne yapmak lazımdır?
CEVAP
Kurbanın sütü, yünü gibi yavrusu da fakirlere sadaka olarak verilir. Satın alındıktan itibaren, kurbanlık hayvanın yününden, sütünden istifade caiz değildir.

Sual: Amerika'da kurban derisini satmak veya dabağlatmak mümkün değil, onun için çöpe atmakta bir mahzur var mıdır?
CEVAP
Başka çare yoksa caiz olur.

Sual: İki veya daha çok kişi, bir koçu adasa, sahih olur mu?
CEVAP
Hayır, sahih olmaz. Kurban da olsa, adak da olsa, bir koçu ancak bir kişi adayabilir.
 
ADAK(NEZR)

Bir şeyi adamak nasıl olur
Sual: Bir şeyi adamak nasıl olur?
CEVAP
Bir şeyi adamak iki türlü olur: Mutlak adak, şarta bağlı adak.
1- Mutlak adak:
(Allah için, bir yıl oruç tutacağım) demek gibidir. Bir şarta bağlı değildir. Bunu söylerken, kastetmese de, söz arasında dilinden çıkmış ise de, yapması vacip olur. Çünkü, adakta niyetsiz, düşünmeden söylemek, ciddi, isteyerek söylemek gibidir. Hatta, (Allah için, bir gün oruç tutmak üzerime borç olsun) diyeceği yerde, (bir ay oruç tutmak) diye ağzından çıksa, bir ay tutması gerekir.

Adak, yemine benzer. Bir kimse (Adağım olsun) dese, neyi adadığını söylemese ve niyet etmese, yemin kefareti vermesi gerekir. Bir kimse, Allah rızası için oruç tutayım dese, kaç gün olduğunu söylemese ve bir şey niyet etmese veya yalnız adak için niyet etse, bu orucu adak olur ve üç gün oruç tutar. Bunu söylerken, adak olmayıp, yemin olmasını niyet etse, yemin olur. Orucu bozarsa, yemin kefareti gerekir. Hem adak, hem yemin olmasını niyet ederse, bu oruç, hem yemin, hem de adak olur. Bu orucu bozarsa, hem kaza, hem de yemin kefareti gerekir.

İbadet olması gerekir
Adak edilen şeyin, farz veya vacip olan bir ibadete benzemesi ve başlı başına bir ibadet olması gerekir. Mesela, abdest almak, ölü kefenlemek başlı başına ibadet olmadıklarından adak olamaz. Hasta ziyaret etmek, cenaze taşımak, gusletmek, cami içine girmek, Kur’an-ı kerimi tutmak, ezan okumak, cami bina etmek de ibadet ise de, başlı başına ibadet değildir.
Şarta bağlı olmayan adağı, fakir olsa da, hemen yapması gerekir.

2- Şarta bağlı olan adak
:
Murat edilen şart hasıl olunca, adağı yerine getirmesi gerekir. Yerine getirmeyip, yemin kefareti yapmak caizdir.

Adak yapmak, istenilen bir şeyin hâsıl olmasına bağlanırsa, şart ettiği şey hasıl olunca, adak ettiği şeyi yapmak gerekir. Hâsıl olmasını istemediği bir şeyi şart ederse, istemediği şey hasıl olunca, hac, oruç, sadaka, nafile namaz gibi adaklarını, isterse yapar. İstemezse, yapmayıp, yemin kefareti verir. Mesela, Ali ile konuşursam, Allah için yüz lira sadaka adağım olsun der ve Ali ile konuşursa, isterse, sadakayı verir, isterse vermeyip, yemin kefareti verir.

Şarta bağlı olan adağı, şart hâsıl olmadan önce yapmak caiz değildir. Mesela, hastam iyi olursa, Allah için şu kadar sadaka vermek ve sevabını seyyid Ahmed Bedevi hazretlerine bağışlamak adağım olsun dense, hasta iyi olmadan önce adağı yapmak caiz olmaz. Hasta iyi olduktan sonra yapması gerekir. Şarta bağlı olan adağı yaparken de yeri, fakirin şahsını ve fakirlerin sayılarını ve paranın cinsini de söylediği gibi yapmak gerekmez.

Kurban demek, bayramın ilk üç gününde zengin için vacip, fakir için ise nafile olarak kesilen davar, sığır veya deve demektir. Bu bakımdan adak yapılırken, kurban denilmişse, Kurban bayramında kesilir. Kurban denmeden, mesela bir koyun keseceğim denirse, gün ve yer belli etse bile, Kurban bayramı günleri dahil, istediği zaman ve istediği yerde kesebilir.

Adağı yerine getirmeli
Adağı yerine getirmek lazım olduğu, Kur’an-ı kerimde ve hadis-i şerifte bildirilmiş ve icma-i ümmet hasıl olmuştur. Hac suresi, 29. âyet-i kerimesinde mealen, (Adaklarını yerine getirsinler) buyurulmuştur. Bunun için, adağı yerine getirmek vaciptir. Farz diyen âlimler de olmuştur.

Sual:
Dil ile söylemeden, kalbden yapılan adak ve yemin geçerli olur mu?
CEVAP
Hayır, kalbden geçirmekle adak veya yemin olmaz. Dil ile söylenmesi gerekir.

Sual
: Bu imtihanı geçersem, Eyüp Sultan’da bir vakit ikindi namazı kılacağım diye adadım. Evde veya başka camide kılsam olmaz mı?
CEVAP
Yapılması kendisine farz olan bir şeyi adamak sahih olmaz. Yani bu adak sahih değildir. Nafile namaz adamış olsaydı, adak sahih olurdu; fakat Eyüp Sultan’da kılmak gerekmezdi, başka yerde de kılınabilirdi.


ADAK İLE ADAK KURBANI AYRIDIR
Sual: Herhangi bir hayvan kurban olarak adanır mı?
CEVAP
1-
Adak ile adak kurbanı ayrıdır. (Hastam iyi olursa, Allah rızası için bir horoz kesip etini fakire tasadduk edeceğim) diyen, horozu, keser ve etini bir fakire verir. Fakire tasadduk edeceğim demese de, adak edilen şey, fakirlere verileceği için sahih olur. (Horoz kesmek nezrim olsun) dese de adak sahih olur.

2-
Kurbanlık hayvanlar deve, sığır ve davardır. Bu hayvanlardan başkası kurban olarak adanmaz. Bunun için horozdan kurban adamak caiz değildir.

3-
Fakir olsun, zengin olsun, adak eden, adak edilerek kesilen hayvanın etinden yiyemez ve zekat alması caiz olmayanlara yediremez. Ana-babasına, evlatlarına, karı-koca birbirine, fakir olsalar da yediremezler. Yerse veya bunlara yedirirse, yenilen etin kıymetini, fakirlere sadaka verir.

4-
Adarken, sığır, deve, koyun, keçi diye bir şey belirtmeyen kimsenin, bir koyun kesmesi gerekir.

5-
Koyun kesmeyi adayan kimsenin deve veya sığır kesmesi caizdir.

6-
Bir hayvan kesmeyi adayan kimse, kurban mı, hayvan mı dediğini hatırlamasa, halk arasındaki teamüle bakılır. Buna göre kurban demiş kabul edilir. Kurban bayramında kesmek gerekir. Hayvan da denilse, yine bayramda kesmekte mahzur yoktur.

7-
Kurban adayan, bayramın ilk üç günü içinde keser. Bundan sonraya kalırsa, mevcut ise, diri olarak sadaka verir.

8-
Adak olan kurban kusurlu olursa, zengin de, fakir de onu keser. Adak ölürse, başka almaları gerekmez.

ADAK VE YEMİN KEFARETİ
Sual: Adak yerine yemin kefareti verilebilir mi? Bütün yatırların yanında Diyanetin bir yazısı var. İlk ikaz şöyle, türbelere adak adanmaz. Bu doğru mu? Beyheki’nin rivayet ettiği, (Tayin etmediği nezirde bulunanın, günah olan veya gücü yetmeyecek şeyi nezredenin kefareti, yemin kefaretidir) mealindeki hadisi açıklar mısınız?
CEVAP
Hadis-i şerifte şu üç husus bildiriliyor:
1- Nezrim olsun der de, neyi adadığını söylemez ve niyet etmezse yemin kefareti verir.

2-
İyileşirsem, bir şişe şarap içeceğim diyen, şarap içmez ve yemin kefareti verir veya filancayı öldürmek, Allah için nezrim olsun deyince, öldürmeyip, yemin kefareti verir.

3-
Her sigara içişte bin dolar sadaka vereceğim diyen, bir defa yemin kefareti verir.

Bu konularla ilgili meseleler şöyledir:
Bir kimse, vallahi Allah rızası için oruç tutayım diyerek, hem adak, hem yemin olmasını niyet ederse, hem yemin, hem de adak olur. Bu orucu bozarsa, hem kaza, hem de yemin kefareti gerekir.

Hâsıl olmasını istemediği bir şeyi şart ederse, istemediği şey hasıl olunca, oruç, sadaka, nafile namaz gibi adaklarını isterse yapar. İstemezse, yapmayıp, yemin kefareti verir. Mesela, Ali ile konuşursam, Allah için yüz lira sadaka nezrim olsun der de, Ali ile konuşursa, isterse, sadakayı verir, isterse vermeyip, yemin kefareti verir. Yahut falancanın çantasını çalarsam, bir ay oruç nezrim olsun derse, çalmadan oruç tutar veya yemin kefareti verir. (Tahtavi)

Hastam iyi olursa, Allah için şu kadar sadaka vermek ve sevabını seyyid Ahmed Bedevi hazretlerine bağışlamak nezrim olsun derse, hasta iyi olmadan önce nezrini yapması caiz olmaz. Hasta iyi olduktan sonra yapması lazım olur. (Tahtavi)

Ya Rabbi, hastamı iyi edersen, şu türbenin yanındaki fakirlere şu parayı senin için adak ettim. Sadaka sevabını da bu Velinin ruhuna bağışladım, demek caizdir.

Diyanetin yazısı açık değil, tevile muhtaçtır. Yani kendilerine sorulsa, (Biz; ey yatır, hastamı iyileştirirsen senin için bir adak keseceğim demenin uygun olmadığını söylüyoruz) diyebilirler.

Şarta bağlı olarak Evliyaya adak yapmak da, kendini, günahı çok, dua etmeye yüzü yok bilerek, mübarek birini vesile edip, Allahü teâlâya yalvarmak demektir. Mesela (Hastam iyi olursa veya şu işim meydana gelirse, sevabı (Seyyidet Nefise) hazretlerine olmak üzere, Allah için, üç Yasin okumak veya bir koyun kesmek nezrim olsun) deyince, bu dileğin kabul olduğu çok tecrübe edilmiştir. Burada, Allahü teâlâ için Kur’an-ı kerim okunup veya koyun kesip, sevabı seyyidet Nefise hazretlerine bağışlanmakta, onun şefaati ile, Allahü teâlâ, hastaya şifa vermekte, kazayı, belayı gidermektedir. Koyunu mezar başında kesmek haramdır. Hiçbir mezarın yanında kesmemelidir. Puta tapanların put yanında kesmelerine benzememelidir. İbni Âbidin’in, nafile namazları adak yaparak kılmayı anlatırken bildirdiği hadis-i şerife göre, bir dilek için adak edilen bir ibadet, o dileği hasıl etmez. Bu ibadet, o dileğin hasıl olması için yapılmaz. Allahü teâlâ, o ibadetten dolayı veya sevdiği bir kuluna yapılan bir iyilikten dolayı, merhamet ederek, o dileği kabul ve ihsan etmektedir. (S. Ebediyye)

Sual:
Hastalığım iyi olursa, ömür boyu Receb ayında oruç tutacağıma dair adakta bulundum. Oruç yerine yemin kefareti versem caiz olur mu?
CEVAP
Evet, yemin kefareti vermeniz caizdir. (Redd-ül Muhtar)

Sual: (Her sigara içişte on mark vereceğim) diye adadım. Caiz mi?
CEVAP
İmkansız şeyi nezretmek yemin olur. Kefaret verir.

Sual:
(Şu işim olursa her ay bir horoz kesip sadaka vereceğim) diye adakta bulundum. Ömür boyu mu kesmem gerekir?
CEVAP
(Her ay) denince kaç ay olduğu bilinmediği için, nezir olmaz, yemin kefareti verilir.

Sual: Nezrim olsun, yani adağım olsun dese, neyi adadığını söylemese, niyet de etmese, ne yapması gerekir?
CEVAP
Yemin kefareti vermesi gerekir.

Sual: Çocuğuma kızdım. Senin gözünü oymak Allah için adağım olsun dedim. Şimdi ne yapmam gerekir?
CEVAP
Haram bir şeyi adamak, yemin olur. Yemin kefareti verirseniz mesele kalmaz.

Sual: Bir kimse, (Hastam iyi olursa, Allah rızası için oruç tutacağım) dese, kaç gün olduğunu söylemese hastası iyi olunca kaç gün oruç tutması lâzımdır?
CEVAP
Üç gün oruç tutar.


ADAKLA İLGİLİ ÇEŞİTLİ SUAL CEVAPLAR
Sual: Kurban bayramı günü oruç tutacağım diye adakta bulundum. Bayramda oruç tutulmayacağına göre başka gün mü tutmam gerekir?
CEVAP
Evet, başka gün tutması lazım olur.

Sual:
Bir kimse, Allahü teâlânın rızası için oruç tutayım dese, kaç gün olduğunu söylemese, oruç tutması gerekir mi?
CEVAP
Evet, bu orucu adak olur ve üç gün oruç tutması gerekir.

Sual:
İki ay önce bir erkek çocuğumuz dünyaya geldi. Bu çocuk için ihtiyar babaannesi, çocuk sağ salim doğarsa üç gün oruç tutacağım demiş, şimdi de hastalandığı için oruç tutamıyor, ne yapması lazım?
CEVAP
İyileşinceye kadar bekler. Şayet hiç iyileşme imkanı yoksa yemin kefareti vermesi lazım.

Sual:
İki kişinin bir koyunu kurban adaması caiz midir?
CEVAP
İki kişinin bir koyunu adaması caiz olmaz. İki kişi bir koyunu kurban da edemez. Bir kişi bir tavuk veya bir yumurta bile adayabilir. Ama kurban kesecekse, kurbanlık vasfı olan bir hayvan kesmesi gerekir.

Sual:
Kalbimden "Annem hastalıktan kurtulursa Allah rızası için bir koyun keseceğim" dedim. Böyle söylemek adak olur mu?
CEVAP
Kalben söylemekle adak olmaz. Dil ile söylemek gerekir.

Sual: Zenginin, hayatının nimetine şükür olarak kesmeyi niyet ettiği hayvanı kesmesi vacip olur mu?
CEVAP
Evet, vacip olur.

Sual: Adağımızı kesmeyip, parasını ablamın oğluna verebilir miyiz?
CEVAP
Adağı kesmek şarttır. Yeğeniniz zengin değilse, etini ona verebilirsiniz. Adağı yerine getirmek vacip olduğu için, bedeli verilmez. Eğer Kurban Bayramında kesilememişse, bedeli tasadduk edilir. Kurban denilmemişse, adak hayvanı her zaman kesilebilir. Gecikse de, yine bedeli verilmez, kesmek gerekir.

Sual: Şu işim olursa sevabını imam-ı Rabbani hazretlerine bağışlamak üzere 3 Yasin-i şerif okumak nezrim olsun, dediğimizde Yasin-i şerifleri üçünü peş peşe, hiç ara vermeden mi okuyacağız yoksa ayrı zamanlarda okusak olur mu?
CEVAP
Peş peşe okumak iyi olur. Ayrı zamanlarda da okumak caizdir.

Sual:
Şu işim olursa filana şunu vereceğim diye, yani isim söyleyerek adak yapıldığında o söylediğimiz kişiye değil de başkasına vermek caiz olur mu?
CEVAP
O kişinin fakir olması gerekir. Fakir değiştirilebilirse de, para miktarı ve verilecek şey değiştirilemez.

Sual: Eğer bir daha sigara içersem bir altın bir fakire vermek nezrim, yani adağım olsun dedim. Sigara içersem fakire altın vermek zorunda mıyım?
CEVAP
Adak, murat edilen şey için yapılır. Mesela, (Falanca ile evlenirsem, fakire bir altın vermek nezrim olsun) denirse, evlenince adağını yerine getirmek zorundadır. Sigara içmemek için yemin edilebilir. Mesela (Eğer bir daha sigara içersem bir altın bir fakire vereceğim) diye yemin ederseniz, sigara içtiğiniz zaman bir altını bir fakire vermek zorundasınız.

Sual: On kişi cemaatle nafile namaz kılmayı adadık. Ayrı mı kılınır?
CEVAP
Evet.

Sual: Benim bir nezrim var fakat bu nezrim daha hasıl olmadı. Ben bu nezrimi şimdiden yaparsam, nezrim hasıl olduktan sonra yeniden tekrarlamam gerekir mi?
CEVAP
Nezrin gerçekleşmeden nezir yerine getirilmez. Getirilse bile, tekrar yenilemek gerekir.

Sual:
(İyi olursam, zengine şunu vereceğim) dense, adak olur mu?
CEVAP
Olmaz.

Sual:
(Eyüp’te iki ay namaz kılacağım) dedim, nezrim sahih mi?
CEVAP
Sahih değildir. Namaz kılmak zaten farzdır.

Sual:
Fakir, (İnşallah kurban keseceğim) dedi. Ama kesemedi. İnşallah dediği için adak olmaz mı?
CEVAP
Adak olur.

Sual:
(Orucu Mekke’de tutacağım) diye nezreden, Mekke’de mi tutar?
CEVAP
Hayır. O şarta uymak şart değildir. Dilediği yerde tutar.

Sual:
(İşim olursa, tavuk kesip fakire vereceğim) demek adak mı?
CEVAP
Evet.

Sual: Bir koyun adamıştık. Bunun yerine bir inek kessek adağımız yerine gelmiş olur mu?
CEVAP
Evet.

Sual:
Bir inek adayan, bunun yerine 7 koyun kesebilir mi?
CEVAP
Evet.

Sual:
(İnşallah onun yerine hacca giderim) demek adak olur mu?
CEVAP
Adak değil, temennidir.

Sual:
(Yemek var mı, yarın oruç tutacağım) demek adak olur mu?
CEVAP
Haber vermek olur, adak olmaz.

Sual:
(Hastam iyi olursa, şu kadar şeftali vereceğim) diye adakta bulunulsa, hasta iyileşince şeftaliyi vermek vacip olur mu?
CEVAP
Elbette.

Sual:
Adak hayvanının hepsini fakir misafirlere yedirmek caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual:
Adanan para yerine, o değerde din kitabı vermek caiz mi?
CEVAP
Caiz olmaz

Sual:
(Şu iş olursa, kellemi keserim) demek adak olur mu?
CEVAP
Olmaz.

Sual:
Mevlit okumak adamıştım. Kur'an okusam caiz olur mu?
CEVAP
Kur'an-ı kerim okumak tercih edilir.

Sual:
7 koyun adayan bunun yerine bir inek kesebilir mi?
CEVAP
Kesemez.

Sual: Param yokken, koyun kesmeyi diye nezrettim. Bana bir koyun hediye edildi. Bunu kesmem lazım mı?
CEVAP
Nezr sahih olmamıştır. Sahih olmayan nezri kasten yapmak günahtır. Nezirden önce şartlarını öğrenmek lazımdı.

Sual:
Başıma gelecek belalardan kurtulmak niyetiyle, (Bir koyun kesip müslümanlara yedireceğim) demek adak olur mu?
CEVAP
Allah rızası için diye niyet etmişse, adak olur.

Sual:
Evimin önüne cami yapılırsa, evdeki halıyı sereceğimi nezrettim. Cami yapıldı. Bu halıyı fakire verebilir miyim?
CEVAP
Caminin ihtiyacı yoksa, fakire verilebilir.

Sual:
Nezrimi zekat olarak verebilir miyim?
CEVAP
Kadihanda diyor ki: Bir kimse nezr yapsa sonra bu malı zekat olarak vermek istese, bu zekatı kabul olmaz. Bu malı nezr olarak vermesi lazımdır.

Sual:
(Hastam iyi olursa, bir koyun kesmek veya yüz bin lira tasadduk nezrim olsun) denince, ikisinden birini yapmak kâfi mi?
CEVAP
Veya denince biri kâfidir.

Sual:
(Sabah namazını her kaçırışta, üç gün oruç tutmak nezrim olsun) dedim. Nezrimi yerine getirmem gerekir mi?
CEVAP
Namazı kaza etmek kâfidir.

Sual:
Adak hayvanını kesmek için ödünç almak caiz mi?
CEVAP
Parası olunca keser.

Sual:
Üç sene önce adadığım koyunu, şimdi kessem caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual:
Nezri, birkaç sene geciktirmek, günah mı?
CEVAP
Hayır. Fakat sevabı azalır.

Sual:
Adak kesilirken, yanlışlıkla vacip kurban denilse caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual:
(Bir haftada Kur'anı hatmedeceğim) diye nezredince, bir haftada bitirmek gerekir mi?
CEVAP
Hayır. Daha az veya daha fazla zamanda da bitirilebilir.

Sual:
(Şu günahı işlersem, koç keseceğim) demek nezir olur mu?
CEVAP
Hayır. Murad edilen şey için nezir yapılır.

Sual:
(Sabah namazına kalkamadığım her sefer için bir gün oruç tutacağım) diye nezretmek caiz mi?
CEVAP
Hayır.

Sual:
(İyi oldum şükür. Bir kurban keseyim) dedim. Bu adak mı?
CEVAP
Evet.

Sual:
Rüyamda (Kurban kesin) dediler. Uyanınca kocama anlattım. (Peki keselim) dedi. Böyle söylemesi adak olur mu?
CEVAP
Hayır.

Sual:
Zengin, adakta bulunduktan sonra, fakirleşse, zengin oluncaya kadar adağını geciktirse günah olur mu?
CEVAP
Günah olmaz.

Sual:
(Oğlum iyi olursa, bir milyon lira sadaka vereceğim) diye nezrettim. Para yerine aynı değerde eşya vermem caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual:
Yarın zengin olacağım. Şimdi mülkümden çok nezr sahih mi?
CEVAP
Sahih olmaz.

Sual:
Üç koç adamıştım. Yerine bir inek kesmem caiz mi?
CEVAP
Hayır.

Sual:
Koyun adamıştım. Soranlara aynı hayvanı kastedip kurban keseceğim dedim. Hangisi muteberdir?
CEVAP
Satın alırken yaptığı niyeti muteberdir.

Sual:
Kurbanlık vasfı olmayan kuzu, sadaka olarak adanır mı?
CEVAP
Evet. Haram olmayan her mal sadaka olarak adanır.

Sual:
Bir kimse, beş günah ismini sayıp (Bu günahları işlersem şu parayı tasadduk edeceğim) diye nezretse, o günahlardan birini veya ikisini işlese, nezrini yani adağını yerine getirmesi lazım mıdır?
CEVAP
Bu nezr olmaz. Murad edilen şey için nezr yapılır.

Sual:
Annemin adak kurban borcu var. Vakti geçmiş. Değerini nasıl hesaplayabiliriz? Oğluna ya da damadına verebilir mi?
CEVAP
Bugün piyasaya gidilir, ortalama bir kurban kaça alınıyorsa, o değerde altın verilir. Fakirse damadına verebilir. Oğluna veremez.

Sual:
Adak kurbanının sakatatları dahil her şeyi dağıtılır değil mi?
CEVAP
Evet dağıtılır.

Sual: Bir kimse bir adak adıyor, şöyle; "Eğer torunum okulunu bitirirse Allah rızası için bir kurbanlık koyun keseceğim" diyor ve torunu okulunu bitiriyor. Kurban adanan kimsenin yani torunun, kurban kesilirken adak kurbanın başında olmasına gerek var mıdır?
CEVAP
Hayır. Ne adayanın ne de torunun başında bulunması gerekmez.

Sual:
Adak kurbanının kanını adanan kişinin alnına vuruyorlar. Doğru mudur?
CEVAP
Yanlış. Uygun değil.

Sual:
Benim adak borcum var. Ayrıca kurban bana vacip olursa, bu durumda önceliği vacip olan kurbana mı vermeliyim?
CEVAP
Adaklar her zaman kesilir, kurban bayramını beklemek gerekmez. Para elinize geçince kesersiniz. Kurban size vacip oluyorsa bayramda kurbanınızı kesersiniz.

Sual: Benim adak borcum var. (Geçen sene benim bir işim olursa bir kaç kurban kesecektim ve belirli bir yerlere (Çeçenistan ve saire) gönderecektim). Bu işimin olmasını Allahü teâlâ nasip etti. Yalnız, kaç kurban ve nereye olduğunu bir türlü hatırlayamıyorum. Ne yapmam gerekir?
CEVAP
Kurban denilince kurban bayramında kesilmesi gerekirdi. Eğer üzerinden bir kurban bayramı geçmişse, artık kesemezsiniz, bedelini, yani değerini altın olarak bir fakire vermeniz gerekir.

Nereye olması önemli değildir. Yani denilen yere vermek şartı yoktur. Fakat kurbanın adedi önemlidir. Zannınız ne ise ona göre hareket etmeniz gerekir, bir mi dediniz iki mi dediniz, hatırınızda kalan ne ise ona göre hareket edersiniz.

Sual:
Eşim, isteğim yerine geldiği an Silsile-i aliyye büyüklerinin ruhlarına, hediye etmek için 3 kurban keseceğini vaad etmiş. Bu adak mıdır, yoksa dilek midir?
CEVAP
Bu adaktır. Yerine geldiği zaman, kurban bayramında kesmeniz veya kestirmeniz gerekir. Adak, fakirin hakkıdır. Eşiniz de yiyemez siz de yiyemezsiniz. Ancak bir fakire verdiğinizde, o fakir, zengin fakir istediğine yedirebilir, o zaman sizler de yiyebilirsiniz.

Sual:
Okulu bitirirsem bir hayvan keseceğim dedim. Bu hayvan adak mı olmuş oluyor?
CEVAP
Evet adak oluyor. Etinden sen ve ailen yiyemez. Zenginler de yiyemez. Kardeşiniz yiyebilir.

Sual:
Ünye’li bir arkadaşımız var. Seneler önce bir sıkıntısı varmış. Bu giderse bir öküz keseceğim ve Ünye’de bir yemek vereceğim diye adak adamış. Şu anda ise İstanbul’da çalışıyor. İsteği olunca öküzü İstanbul’da kesiyor ve yemeği İstanbul’da veriyor. Şimdi ise aklı başına geliyor bunu Ünye’de mi yapmam gerekirdi diyor. Bu arkadaşın adağı ödenmiş midir?
CEVAP
Ünye’de kesmesi gerekmez, istediği yerde kesebilir. Adağı yerine gelmiştir.

Sual:
Kayınbiraderimin her inşaata başlamadan önce kesmeyi âdet haline getirdiği hayvanın etinden zenginlerin yemesi caiz midir?
CEVAP
Zenginler ve hanımı ve çocukları yiyemez. Normal işçiler yesin diye kesmişse, yani kasaptan et alır gibi daha ucuz olur, daha uygun diye almışsa adak olmaz, herkes yiyebilir

Sual: Oğlum askerden gelince kurban kesmeyi adadım. Askerden gelince mi, yoksa kurban bayramında mı kesmem lazım?
CEVAP
Kurban bayramında kesmek lazımdır.

Sual:
Arkadaş ev almış, cenab-ı Hakka şükür için acaba kurban mı kessek, yoksa bir kaç fakire bedelini sadaka olarak mı versek daha iyidir. Hangisi daha evladır diye soruyor.
CEVAP
Vacip sevabı nafile sevabından çok büyüktür, mukayese bile kabul etmez. Alınan arabaya, eve şükür için hayvan kesmeye niyet edince adak olur. Adağı da kesmek vacip olur. Etinden kendisi ve zenginler yiyemez.

Kurban lafzı geçerse kurban bayramında kesmesi gerekir, daha önce kesilse adak yerini bulmaz. Kurban lafzı geçmezse istediği zaman kesebilir. Adak ayrı, adak kurbanı ayrıdır.

Bedelini vermek daha kolay olabilir. Onun için üç beş fakire şu kadar para vereceğim diye adar ve verir. Böylece de vacip sevabı alınır.

Sual:
Zenginler adak kurbanının etinden yiyemez diye yazılarınız sayesinde yeni öğrendik. Seneler evvelinde, eniştem sağ salim arabayla Türkiye’ye varınca bir koç keseceğim diyerek adak adamış, bunu yerine getirdi, kendisi adak etinden satın alıp yedi, fakat bizler bilmediğimiz için dinen zengin olduğumuz halde, yedik. Şimdi bunu nasıl düzelteceğiz? Vefat etmiş annem için de bunu düzeltebilir miyim?
CEVAP
Yenilen etin parası kadar bir para bir fakire sadaka olarak verilir.

Sual: Annem bir torunum olursa Allah rızası için 2 kurban keseceğim dedi ve bir torunu oldu. Fakat bir kurban bayramı geçti, 1 tanesini kurban bayramından sonra kesti, diğer kurbanını kesemedi bu kurbanda kurbanı kesmesi mi lazım ve ne yapması lazım? Kesilen kurban etinden kimler yiyemez?
CEVAP
Kurban bayramında kesmesi gerekirdi. Öteki de zamanında kesilmemiş oldu. Yani iki tane borcu var. Bu bayramda ikisini de kesse borç yerine gelmez. İki kurban parasını altın olarak fakir birisine bu niyetle verirseniz borçtan kurtulursunuz.

Adak etinden kesenin kendisi ana babası ve çocukları ve torunları yiyemez. Bir de zenginler yiyemez. Zengin dediğim de borçlarını çıktıktan sonra, 96 gram altını veya bu değerde parası olan kimse demektir.

Sual: Bizim bir adak kurbanı vardı, fakat zamanı geçti. Yani ilk kurban bayramı geçti. Değerini altın olarak vermek şart mı?
CEVAP
Vaciptir.

Sual: Adak adamak diye bir şey var mı?
CEVAP
Elbette var. Mesela kardeşim, namaz kılmaya başlarsa, yedi Yasin okuyup sevabını Ubeydullah-i Ahrar hazretlerine bağışlayacağım demek bir adak adamak olur.

Yahut falanca ile evlenirsem, Allah için bir kurban keseceğim demek adak adamak olur.

Sual: Büyük miktarda borcu olan bir tanıdığım var. Peyderpey borçlarını ödüyor. İşler de fena değil ve dışardan biraz göz ediyorlarmış. Allah için kan akıtıp etleri işçilerine vermek istiyor. Hem de Allah’ın izniyle nazardan, kazadan beladan korunmuş oluruz diyor. Sorum şu: Borcu olanın sadaka vermesi uygun mu? Kurban parası dokunmaz diyor. Bu tip sadakalardan alacaklının hukukuna girilir mi? Sadaka vermenin de bir derecesi var mı?
CEVAP
Hemen vermesi gereken ödünç borç ile, taksitli borçların hükmü farklıdır. Taksitli borçları olan her sadakayı verir. Adak keser. Ama adak hayvanın sadece fakir olan işçiler yiyebilir, içlerinde nisabı bulan işçi varsa yiyemez. yerse onun parasını da bir fakire vermesi gerekir. Acil verilmesi gereken ödünç borcu olan bile, miktarı az olan sadaka verebilir.

Sual:
Amerika’da yaşıyorum. Adak kurbanım var. Vekaletle Türkiye’de kestirebilir miyim? Yoksa bizzat benim mi kesmem gerekiyor?
CEVAP
Evet vekalet verince olur. Bizzat sizin kesmeniz gerekmez. Vekiliniz kesip fakirlere dağıtabilir.

Sual:
Allahü teâlânın rızası için kurban keseceğim. Adak değil. Ev aldık, araba aldık bunun için keseceğiz. Kendimiz aile efradı bunun etinden yiyebilir mi?
CEVAP
Aldığımız evden veya arabadan dolayı Allah rızası için hayvan denilince adak olur. Başıma gelecek belalardan kurtulmak niyetiyle, Allah rızası için bir koyun keseceğim demek de adak olur. Kurban denilince hem adak olur hem de bu adağı kurban bayramında kesmek gerekir. Etinden kesenler ve zenginler yiyemez. Eti fakirlere verilir.

Sual: Yeni araba alınca arabanın tekerleği yanında veya temel atılırken temelin içinde kurban kesmek uygun mudur?
CEVAP
Yolcusu veya sevip saydığı kimse gelince, o insan için saygı hayvanı veya şükür hayvanı kesmek caiz değildir. Yolcu gelmeden veya gelince adak edilir ve adak olarak, yani Allahü teâlâ için kesilir ve etleri fakirlere yedirilirse caiz olur.

Allahü teâlânın rızası için olmayıp, yalnız hacdan gelen için ve gelen reisi karşılamak için kesilen hayvan leş olur. Kesmesi ve yemesi haram olur. Gelene ziyafet için kesmekte ise hiç mahzur yoktur.

Bir araba alınca, temel atılırken veya hasta iyi olunca, Allah için hayvan kesmeyi adayıp, etini fakirlere sadaka vermek caizdir.

Bir kimse, kestiği hayvanı Allah için kesiyorsa, ister arabanın tekerleği yanında, ister arabanın üstünde kessin mahzuru olmaz. Adak edilen hayvan yalnız Allah rızası için kesilmelidir. İnsan için, put için kesilenler yenmez.

Fakir olsun, zengin olsun, adak eden, adak edilerek kesilen hayvanın etinden yiyemez ve zekat vermesi caiz olmayanlara yediremez.

Ana-babasına, evlatlarına, karı-koca birbirine, fakir olsalar da yediremez. Yerse veya bunlara yedirirse, yenilen etin kıymetini, fakirlere sadaka verir.

Sual: Kurban kesecek misin desek, fakir de evet dese adak olur mu?
CEVAP
Adak olmaz.

Sual:
Biri adak, biri akika, biri vacip olan bayram kurbanı, biri nafile, biri ölü için, biri de Peygamber efendimiz için kurban kesmek istese, bir inek kesebilirler mi?
CEVAP
Evet kesebilirler. Yedi kişiye kadar ortak olmak caizdir.

Sual: Adak etinden süt anne, süt baba ve süt kardeş yiyebilir mi?
CEVAP
Fakir veya zengin, adakta bulunursa, adak hayvanın etinden yiyemez ve zekat verilmesi caiz olmayan anasına, babasına, dedesine, evladına, torununa, kocasına veya karısına, fakir olsalar da, yediremez. Yerse veya bunlara yedirirse, yenilen etin kıymetini, fakirlere sadaka verir. Yeniden hayvan kesmek gerekmez.

Akrabasından ve evinde bulunanlardan, zekatını vermesi caiz olan büyük, küçük herkes yiyebilir. Kardeş, kayınvalide, kayınpeder, gelin, üvey anne, üvey baba, üvey evlat, süt anne, süt baba ve süt kardeş de yiyebilir. Bunların içinde zengin olanlar yiyemez. Yerlerse, adak sahibi, bunların yediklerinin kıymetini fakirlere verir. (Hindiyye)

Sual:
Adak orucu arka arkaya mı tutulur?
CEVAP
Nasıl niyet etmişse öyle tutar. Şu kadar gün oruç tutacağım demişse, yani peş peşe tutacağım dememişse, muhayyerdir, dilediği gibi tutar.

Sual: Senelerdir yerine getiremediğimiz bir kurban adağımız vardır. Kesilemeyen bu kurbanın parasını, beyim, fakir ablasına verse olur mu?
CEVAP
Bir kimse, "Bir hayvan keseceğim" diye adakta bulunursa, dilediği zaman dilediği yerde keser. Bedelini vermesi caiz olmaz.

Niyet ederken hayvan demeyip de kurban diyen kimse, kurban bayramında kesmesi gerekir. Bütün kurbanlar, kurban bayramında kesilir. İlk kurban bayramında kesilmeyen kurbanlar, başka zaman veya ondan sonraki kurban bayramında kesilmez. Yani zamanında kesilmeyen kurbanların kazası, kurban olarak değil, bedeli altın olarak bir fakire verilir.

Beyiniz de, kurban bayramını geçirdiği için, bedelini herhangi bir fakire vermesi gerekir. Fakir akrabaya vermek daha iyidir. Zekatı da yakın akrabaya vermek iyi olur.

Altın olarak vermek zor olursa, bunun da kolayı var. Adak beyinizin ise, ablasına telefon ederek, yahut mektup yazarak veya yakında ise söz ile vekalet alırsınız. Mesela, (Sana verilecek kurban bedelini almak ve kullanmak üzere beni vekil et!) dersiniz. O da (Vekil ettim) derse, beyiniz bir kurban bedeli altını size verir. Siz de altının tutarı kadar parayı beyinizin ablasına verir veya gönderirsiniz. Altın sizin olur.

Sual: "Şu işim olursa Allah rızası için Eyüp sultanda bir koyun adağım olsun" diyen, bu adağını başka yerde kesebilir mi?
CEVAP
İstediğiniz yerde kesmeniz caizdir. Etini siz yiyemezsiniz, fakirlere vermeniz gerekir. (Hidaye)

Sual:
Adadığım kırk Yasini başka birine okutmam caiz olur mu?
CEVAP
Caizdir. (Redd-ül muhtar)

Sual:
Bazıları, “Hacca gitmek yerine o parayı muhtaç bir fakire vermek hacca gitmekten iyidir. Adak kurbanını kesmek yerine parasını bir fakire vermek kurbanı kesmekten daha iyidir” diyorlar. O zaman hiç hacca gitmemek ve hiç kurban kesmemek mi gerekiyor?
CEVAP
Kurban diye adanınca, onu ilk kurban bayramında kesmek gerekir. Kesilmezse artık bir daha kesilmez. Kurban demeyip adak denirse, her zaman kesilebilir.

Fakire yardım etmek sadaka vermek adak yerine geçmez. Sadaka vermek veya yoksullara yardım etmek, hac yerine geçmez. Böyle söyleyenlerin ya dinden haberleri yok veya kasıtlı olarak ibadetleri bozmak için böyle şeyler uyduruyorlar. Hac farzdır, sadaka nafiledir. Kurban vaciptir, sadaka nafiledir. Nafile vacibin ve farzın yerine geçmez. Fakire yardım etmek nafile ibadettir. Hac ise farzdır. Kurban ise vaciptir. Adak da vaciptir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
(Farzın yanında nafilenin hiç kıymeti yoktur. Deniz yanında, damla bile değildir.)

İnandığın gibi yaşamazsan, yaşadığın gibi inanmaya başlarsın. Bunun için Hazret-i Ömer buyuruyor ki:
(Dininizi doğru öğrenip, buna uygun yaşayın. Yoksa yaşadığınızı din zannedersiniz.)

Sual:
Horoz adayan kimse, horozu kesmesi şart mı?
CEVAP
Hayır kesmesi şart değildir. Horozu diri olarak bir fakire verilebilir.
Çünkü horozdan kurban olmaz. Koyun adansa idi, kesmek gerekirdi.

Sual:
Bir yaşını doldurmuş iki küçük koyun adayan kimse, bunun yerine ikisinin değerinde daha büyük bir koç kesebilir mi?
CEVAP
Hayır kesemez. İki hayvan kesmesi gerekir.

Sual:
Koyun adayan bir kimse, bunun yerine keçi kurban edebilir mi?
CEVAP
Evet.

Sual:
Şu işim olursa, bir hayvan keseceğim diye adakta bulundum. Fakat şimdi, koyun mu, keçi mi diye, adadığım hayvanın cinsini hatırlamıyorum. Hangi hayvanı, ne zaman kesmem gerekir?
CEVAP
Adakta âdete bakılır. Adaklık hayvan dendi mi, genelde koyun anlaşılır. Hangi zaman keseceğini hatırlamayan kimse, ihtiyaten Kurban bayramında keser.

Sual: Bir kimse, (Bu iş şöyle olmazsa, şunu yapacağım) dese ve o iş öyle olmasa adadığı şeyi yapması gerekir mi?
CEVAP
O iş olmadıktan sonra, yapacağını yapması gerekmez.

Sual: Adak adarken, (Allah rızası için) demeden, sadece, namaz kılmayı, oruç tutmayı veya kurban kesmeyi adayanın adağı sahih olur mu?
CEVAP
Evet, sahih olur. Bunlar zaten Allah rızası için yapılır. Allah rızası için denmese de, adak sahih olur.

Sual:
Bir kurban adayan ve kesen kimse, kurban dediği için Kurban Bayramında kesileceğini öğrense, Kurban Bayramında tekrar kesmesi gerektiği için, şimdi kestiği hayvanın etinden kendisi yiyebilir mi?
CEVAP
Evet, adak olmadığı için kendisi yiyebilir. Ancak, bayramda keseceği adak olduğu için, kendisi yiyemediği gibi, fakir olsalar da zekât verilmesi caiz olmayan anası, babası, dedesi, çocukları, torunları ve eşi yiyemez. Yabancı da olsa zenginlere veremez.

Sual: Bir şarta bağlı adakta, mesela hastam iyi olursa bir koç keseceğim diyen kimsenin, adarken adağını yerine getirecek imkânı olmayıp, hasta iyi olduğu zaman koç kesecek imkânı varsa, adağı sahih olup, yerine getirmesi gerekir mi?
CEVAP
Evet.

Sual:
Koç adayan kimsenin, illa koç mu kesmesi gerekir? Başka hayvan kesemez mi?
CEVAP
Koç kesmesi şart değildir. Koyun, keçi, inek de kesebilir. Ama inek adayan bir koç kesemez. Yedi koç kesebilir.

Sual: Zengin bir kimse, (Hastam iyi olursa, bir koç keseceğim) diye bir adakta bulunsa, hastası iyileşse, fakat fakirleşip adağını kesemese, maddi durumu düzelene kadar adağını geciktirmesi caiz olur mu?
CEVAP
Evet, caizdir.


 
  Bugün 3 ziyaretçikişi burdaydı! سْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol